Bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin en mutlu günlerinden olan 29 Ekim. Bağımsızlığımızın, milli egemenliğimizin, hür irademizin meclise taşındığı, bir ve birlik olarak eşitlik ve kardeşlik duygusuyla kenetlendiğimiz gün bugün. Hepimize kutlu olsun.
Ulu önderin dediği gibi bu Cumhuriyet, halkımızın yıllardır özlemini duyduğu bağımsızlık güvercini, insan olmanın haklı gururu, eşitlik ve onurla yaşama biçimidir. Cumhuriyeti bize armağan eden başta Ulu Önder Mustafa Kemal ve dava arkadaşlarını, tüm şehit ve gazilerimizi saygı ve minnetle anıyoruz.
Cumhuriyet fazilettir. Bu şerefli kazanımı gelecek yüzyıllara taşımak bizlere ve genç nesillere Yüce Atatürk’ün mirası ve emanetidir. O’nun gençliğe hitabında seslendirdiği gibi hürriyet ve istiklali muhafaza ve müdafaa etmek en başta gençlerin görevidir, kendini genç hisseden herkesin görevidir. Çünkü Cumhuriyet payidar kalacaktır.
Bedenler ölse de Cumhuriyet sevgisi asla sönmeyecek bir meşale olarak yaşamaya devam edecektir. Bu uğurda gereken sadece çalışmak, damarlarımızdaki asil kandan alacağımız güç ve cesaretle yarınlara akıl ve bilimin önderliğinde yürümek, bunu yaparken milli benliğimize zarar vermemektir.
Bağımsızlık ve egemenlik, tarih sahnesine çıktığı ilk günden beri esir olmamış ve devletsiz kalmamış Türk Milleti’nin en yüce sevdasıdır. Bunu hakkıyla sürdürmek, atalarımızdan aldığımız Cumhuriyet bayrağını daha da yücelterek gelecek nesillere taşımak hepimizin vicdan ve vatan borcudur. Ulu Önder’in dediği gibi; Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır.